Apollon'un Görevleri
Apollon'un Görevleri serisi tabi ki Rick Riordan yazdığı için uzun zamandır gözüme kestirdiğim bir seriydi. Rick Riordan'ın kitaplarını ortaokuldan beri takip ediyorum ve
ne yazsa okurum dediğim bir yazar. Mitolojiye olan ilgim, şu an ki bilgi birikimim hep Rick Riordan kitapları sayesinde diyebilirim. İlk tanışmam Percy Jackson ve Olimposlular serisi ve hiç bir kitabı onun önüne geçemiyor bende. Mısır mitolojisiyle ilgili olanları ve Magnus Chase'i de okudum ve maalesef bu seri en az zevk aldığım kitaplar oldu. Konusuna kısaca değinmem gerekirse Güneş, şiir, sağlık ve kehanet tanrısı Apollon babası Zeus tarafından cezalandırılır ve bir ölümlü olarak dünyaya gönderilir. Ardından maceralar maceralar...
Sevmeme nedenimden biri Apollon. Bir kitabın ana karakterine hiç bu kadar sinir olmamıştım (evet bu gıcık olduğum ana karakter listesinin başını Alacakaranlık Bella ve Edward çekiyor). Kendini beğenmiş, tüm olayları sanki kendi için oluyormuş gibi yorumlayan, tipik bir tanrı. Ayrıca Percy'i bu kadar az okumak kalbimi kırdı. Umarım serinin devamında daha tanıdık yüzler görürüm çünkü birbirine bağlı seriler okurken hep eski karakterleri görmek istiyorum. Eski bir dostla yeniden buluşmak gibi geliyor. Özellikle de Rick Riordan'ın kitaplarında. Leo vardı ama itiraf etmem gerekirse
Ayrıca Percy Jackson filmlerinin başarısız olması beni o kadar üzüyor ki bu konuya değinmeden geçemeyeceğim. Oysa bence çok umut vaad eden yapımlar olabilirdi. Logan Lerman bence mükemmel bir Percy olmuştu. Canavarlar Denizi çok kötüydü.
Uzun lafın kısası umarım seri beklediğim yönde güzelleşerek devam eder. Çünkü ilk iki kitabı pek iç açıcı değildi benim için.
Yorumlar
Yorum Gönder