Otomatik Portakal

Otomatik Portakal kötü bir gelecek senaryosuyla bizi karşılıyor. Yani distopik bir kitap. Geceleri sokaklara çıkılamayan, gençlerin terör estirdiği, her şeyin şiddet üzerine kurulduğu bir gelecek. Asıl kahramanımız Alex ve arkadaşları da bu kötü çetelerden. Yaşlıları döven, diğer çetelerle savaşan, içine uyuşturucu katılmış süt içen, kadın erkek herkese saldıran ve bundan zevk alan insanlar. Bu olayları okurken fazlasıyla dehşete düşüyorsunuz ve gerçekten böyle bir gelecekle karşılaşsak ne yapardım diye düşünüyorsunuz. Gençlerin konuşması gerçekten okurken bir garip geliyor.
Çünkü yazar yakın geleceğin argosu olan "nadsat"ı yaratmış. Yani aslında dilsel açıdan da farklı deneyimler yaşayacağınız bir kitap. Kahramanımız Alex yaptığı kötülükler yüzünden hapse düşer. Fakat yeni İçişleri Bakanı kötü insanların hayata kazandırılması için Pavlov'un klasik koşullandırmasını içeren bir tedavi uygulaması getirir. Alex'in gözleri kapanmayacak şekilde ona şiddet içerikli filmler izletirler ve arka fonda Alex'in dinlemeye bayıldığı klasik müzik. Alex bu filmlere ve dinlemeye bayıldığı müziklerin bu iğrenç filmlerde kullanılmasına dayanamaz. Ve tedavi sonunda Alex istese bile kimseye şiddet uygulayamayan, kendi iradesini kullanamayan birine dönüşür. Yani Alex bir otomatik portakal olur. Tamda devletin istediği gibi. Alex artık şiddete katlanamayan iyi biridir fakat dünya Alex'in geçmişte yaptığı kötülükleri unutmayan bir yerdir. Alex kötülük yaptığı insanlarla karşılaşır ve her defasında dayak yer, ezilir. Hatta klasik müzik dinletildiği bir odada kilitli kalınca kendini öldürmeye çalışır. Yazar aslında klasik koşullanmayla birlikte bilime de yer vermiş diyebiliriz. Kitabı okurken olaylardan fazlasıyla etkilendiğimi söyleyebilirim. Olayların ve karakterlerin birbiriyle bağlantıları bir süre sonra çok güzel bir şekilde bağlanıyor. Aslında küçücük önemsiz gibi görünen detaylar geniş bir açıdan bakıldığında olay akışını tamamen değiştiriyor. Kitabın ayrıca filmi de var. Kitabı okuduktan hemen sonra izleyince eserin aklınıza iyice kazınmasını sağlıyor. Çünkü kitapta tasvirlere çok ağırlık verilmemiş haliyle filmi izledikten sonra aklınızda belirli şeyler daha kolay canlanıyor. Ayrıca film kitabın aynısı diyebiliriz ki bu olay kitaptan uyarlama filmlerde pek alışkın olmadığımız bir durum. Distopik eserleri seviyorsanız okumanız gereken bir eser olduğunu düşünüyorum. 

🌟🌟🌟🌟🌟

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kitap Hırsızı

Into the Forest - film