Anne Frank'in Hatıra Defteri
Merhabalar ilk kitap yorumuyla karşınızdayım. Bu gün sizlerle en son okuduğum Anne Frank'in Hatıra Defteri kitabıyla ilgili yorumlarımı paylaşacağım.Konusuna gelecek olursak olaylar bizim için 2. Dünya Savaşı sırasında Yahudilere yapılan muameleye ışık tutuyor. Kitabı hatıra defterini yazan Anne Frank'in ağzından okuyoruz. Dolayısıyla bu dönemde Anne Frank ve ailesinin yaşadığı zorlukları anlatıyor. Yahudilerin toplanıp kamplara gönderilmesinin başlamasıyla beraber Anne Frank
ve ailesi kendilerine yardım eden Hristiyanlar sayesinde Arka Ev olarak adlandırdığı gizli bir yere saklanıyorlar. Açıkçası kitaptan beklediğim duyguyu okurken ve okuduktan sonra hissedemedim. Alırken daha duygusal, tarihi olaylara daha çok ışık tutacak daha duygusal bir kitap beklediğimi söyleyebilirim. Anne günlüğünde genel olarak kendi duygularından, ergenlik bunalımlarından, ailesiyle olan ilişkilerinden ve aşk hayatından bahsediyor. Yani o dönemde çektiği sıkıntı ve eziyetlere yemek sıkıntısı ve bulunma korkusu dışında pek fazla yer vermemiş. Karakterler arasında en çok Anne'in ablası Margot'u sevdiğimi söyleyebilirim. Margot, Anne'in aksine daha sessiz, sakin ailesiyle -özellikle annesiyle- daha iyi anlaşan bir kız. Günlüğün başlarında Anne kendi yaşındaki bir kızın günlüğünün yıllar sonra kimse tarafından okunmayacağını düşündüğünü söylüyor fakat Anne Frank'in Hatıra Defteri otuzun üstünde dile çevrilmiş ve 16 milyondan fazla satmıştır. Fakat ben okurken gerçekten çok sıkıldım. Kitabı bir hafta gibi bi sürede bitirebildim çünkü Anne tabi ki kendi günlüğü olması nedeniyle de sürekli kendi kaprislerinden ve Peter'a (Arka Evin sakinlerinden) olan aşkından bahsediyor. Fakat 13-14 yaşlarındaki bir kızın sürekli bunlardan bahsetmesi gayet normal. Kitabın sonunda Anne ve ailesinin (babası dışında) ve Arka Ev sakinlerinin ölmesi benim açımdan günlüğün en çarpıcı kısmıydı diyebilirim.
Merak edenler için ben kitabı kitapyurdu.com dan 13 TL ye almıştım. Benimki epsilon yayınevinden çıkmış. Almak isteyenler için linkini yazının sonuna ekleyeceğim. Eğer bu konuya biraz merakınız varsa size Çizgili Pijamalı Çocuk/ The Boy in the Stripted Pyjamas filmini önerebilirim. Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle.
🌟🌟🌟
Yorumlar
Yorum Gönder