Su

Bu gün sizlerle yeni tanıştığım ama keşke çok daha önce tanışsaydım dediğim yazar Buket Uzuner'in Su kitabı hakkında konuşmak istiyorum. Karakter zenginliği, öğreticiliği ve ufku genişleten bir kitap olduğu için fazlasıyla sevdim. Kitap insanı nasıl olur da kendi öz kültürümüz ve mitolojimizi bilmeyiz; nasıl olur da kendi ülkemizde olan onca şeyden

habersiziz diye düşündürüyor. Eski Türk geleneklerini, yaşayış tarzını her şeyiyle çok güzel açıklıyor. Bu açılardan gayet öğretici ve düşündüren bir kitap. Karakterler genelde görmeye alışkın olduğumuz hep kendini sevdiren, mükemmel karakterler gibi değiller. Karakterlerin bazı tavırlarına sinir olurken bazı tavırları da sizi memnun edebiliyor. Yazarın seçtiği konuyu özellikle çok beğendim. Her ne kadar zaman çok ilerledi her şey gelişti desek bile ülkemizde gün geçtikçe artan kadına şiddet ve kadın cinayetleri konusu ele alınması gereken bir konuydu bence. Böyle feminist bir dokunuşa ihtiyacımız vardı. Ayrıca kitabı okurken suyun doğadaki yerini, hayatımızdaki önemini daha önceden hiç fark etmediğimi gördüm. Su ile ilgili deyiş ve atasözlerinin nereden geldiğini öğrendim bazen. Bütün kitap boyunca olaylar hız kesmiyor ve sonunda ne olacağını dört gözle bekliyorsunuz. Kitabı çok beğenmemim sebeplerinden biri de olaylar kesinlikle sıradan bir şekilde çözülmüyor. O kadar öğretici bir kitap olmasına rağmen hayal gücünden de asla ödün vermiyor. Kitapta bir dedektif kitabı havası da var diyebiliriz tabi o kadar kayıp, cinayet vakası varken olmasa olmaz ama kitabı alırken pek aklımda böyle bir şeyle karşılaşabileceğim yoktu. Kitabın sonunda olanlar ise okuyucuya bırakılmış yani açık uçlu bir sonu var. Açıkçası beni haftalarca hatta bazen aylarca düşündürdüğü ama bir türlü bir sonuca varamadığım için böyle sonları pek sevmem. Fakat Su kitabının sonunu şu an okuduğum Toprak kitabından öğrenebilirsiniz. Bu açıdan çok sevindiğimi söyleyebilirim. Son olarak beni bu kitapla ve yazarla tanıştıran arkadaşıma çok teşekkür ediyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

🌟🌟🌟🌟